Psikolog Randevu

Randevu almak için lütfen formu doldurun.

Depresyon Nedir?

Depresyon, iki haftadan uzun süren ve kendi kendine geçmeyen, kalıcı, kasvetli bir ruh halidir. Depresyon, önemli bir durumdur ve aynı zamanda duygudurum bozuklukları kapsamına girer.  
En yaygın ruhsal hastalıklardan biridir. Dünya genelinde insanların, yaklaşık olarak %30'u (18 ile 64 yaş arası) bir noktada depresyondan muzdarip olacaktır. Her insan, bu sorunu yaşayabilir ancak, kadınlarda bu durum, erkeklerden daha yaygındır. Ayrıca, çocuklarda da depresyon gelişebilir.
 
Çocuklarda Depresyon
Depresyon, yaşa bağlı değildir. Bu nedenle, çocukların bu sorunla karşılaşması mümkündür. Bununla birlikte çocuklarda depresyon, daha az kalıcıdır ve uygun tedaviyle kısa sürede geçer. 
Çocuklar, genellikle sinirli veya huysuz davranışlar sergilerler. Bu sinirlilik hali, hayal kırıklığına tepki olarak doğan sinirlilik ile karıştırılmamalıdır. Ek olarak, yetişkinlerde ortaya çıkabilecek depresyon belirtilerinden de muzdarip olabilirler.  
 
Ergenlerde Depresyon
Ergenlikten itibaren depresyon gelişme riski daha da artar. Bununla birlikte ergenlerde depresyon (13 ile 18 yaş) durumu, yetişkinlere göre daha az fark edilir. Bu yaşlardaki bireylerde, depresyonla birlikte ortaya çıkan duygular, çok daha karmaşık olabilir. 
 
Depresyon Belirtileri Nelerdir?
Bir kişinin, iki haftadan uzun karamsar bir durumu varsa ve en az dört farklı belirti gösteriyorsa depresyona girme ihtimali son derece yüksektir. Depresyon belirtileri, psikolojik ve fiziksel belirtiler olarak ikiye ayrılabilir:
 
Depresyonun psikolojik belirtileri şunlardır:
  • Korku duyguları
  • Panik duyguları
  • Çaresizlik hissi 
  • İlgi eksikliği (hiçbir şeyden tatmin olamama)
Depresyonun fiziksel belirtileri, her zaman fark edilmez. Çünkü bu belirtiler, başka durumlarda da mevcut olabilir. Bununla birlikte depresyona işaret edebilecek bazı fiziksel belirtiler şunlardır:
  • Tükenmişlik hali
  • Uyku problemleri
  • Baş ağrıları
  • Baş dönmesi
  • İştahın artması veya azalması
  • Cinsel arzunun son derece düşük olması veya hiç olmaması
  • Açıklanamayan ağrı durumu
 
Depresyonun Nedenleri Nelerdir?
Depresyonun tek bir nedeni yoktur. Genellikle biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin bir kombinasyonunun bir sonucudur. 
Biyolojik faktörler
Biyolojik faktörler, kalıtım ve yatkınlık gibi fiziksel faktörlerdir. Bazı insanların depresyon geliştirme olasılığı, bazı insanlara göre çok daha yüksektir. Bir kişinin, aile bireylerinden birinde depresif bozukluk durumu varsa veya daha önce geçirmişse o kişinin depresyon geliştirme şansı yüksektir. Ancak, bir hastalığa sahip olmak ve ilaç kullanmak da depresyon gelişimini etkileyebilir. Hormonal dalgalanmalar, depresif semptomların gelişimi ile de ilişkili olabilir.
Psikolojik faktörler
Bazı insanlar, psikolojik sorunlarla daha kolay bir şekilde baş edebilirken bazı insanlar, çok zorlanabilir. Aksiliklerle başa çıkmakta zorlanan kişiler, psikolojik olarak daha savunmasızdır ve bu nedenle depresyon geliştirmeye daha yatkındır. Güvensizlik, olumsuz düşünce tarzı, mükemmelliyetçilik, performans kaygısı ve hayal kırıklığıyla başa çıkamama gibi bazı karakteristik özellikler de bireyleri, depresyona karşı daha savunmasız hale getirebilir.
Sosyal faktörler
Bunlar, çevreyle ilgili faktörlerdir. Örneğin, çocukluk döneminde ihmal veya yalnızlık yaşayan birinin depresyon geliştirme riski yüksektir. Diğer travmatik olaylar da depresif bozukluk riskini arttırır.
 
Depresyon Türleri Nelerdir?
Hafif, şiddetli ve kronik depresyona ek olarak başka depresyon türleri de vardır:
  • Mevsimsel depresyon: Genel olarak sonbahar veya kış aylarında ortaya çıkan bir türdür. 
  • Doğum sonrası depresyon: Doğumdan kısa bir süre sonra ortaya çıkar. Bu durum, tiroid bezinin karışmasına neden olan hormon değişikliklerinden kaynaklanabilir. Ayrıca hamilelik sırasında vitamin ve mineral eksikliği nedeniyle de ortaya çıkabilir.
  • Psikotik depresyon: Çok şiddetli bir depresyondan kaynaklanır. Bu tür, sadece çok kasvetli değildir, aynı zamanda gerçeğe uymayan halüsinasyonlar ve düşünceler de ortaya çıkabilir. Depresyon nedeniyle kliniklere başvuran her beş hastadan birinde psikotik özellikler vardır. 
  • Manik depresif: Genel olarak bipolar bozukluğu olan kişilerde ortaya çıkar. 
  • Distimi: Depresyonun daha hafif bir şeklidir. Bunun karakteristiği, hayatttan alınan zevk ve tatmin eksikliğidir. Tıpkı depresyonda olduğu gibi bu belirtiler de uzun sürer. 
 
Depresyon Nasıl Teşhis Edilir
Bir kişinin depresyonda olup olmadığını doktor veya psikolog belirleyebilir. Tedavi eden uzman, olası depresyon belirtilerini sorar ve hastalığın ortaya çıkışını değerlendirir. Teşhisi yapmak için uzmanlar, bir sınıflandırma sistemi kullanılır. Burada belirtilen ana semptomlardan en az ikisi, iki hafta boyunca devam ederse depresyon olma ihtimali yüksektir. 
 
Kayseri Depresyon Tedavisi
Depresyon, modern tedavi yöntemleriyle çoğu zaman hızla iyileşir veya hafifletilebilir. Böylece etkilenenlerin yaşam kalitesi önemli ölçüde iyileşir. Her depresif dönem, başka bir depresyon riskini arttırır ve tedaviyi durdurmak da daha ağır bir depresyon geçirme olasılığını arttırır.
Depresyon tedavisi için uzmanlar, durumun ciddiyetine göre antidepresanlar, psikoterapi veya her iki önlemin bir kombinasyonunu kullanabilirler. Psikoterapi, hafif ve orta derecede depresif ataklar için ilaç tedavisi kadar etkilidir. Bununla birlikte, psikoterapinin etkili olması bir antidepresandan daha uzun sürer. 
Şiddetli depresif ataklar durumunda ise mevcut bilgilere göre kombinasyon tedavisi, tek başına ilaç tedavisi veya psikoterapiden daha etkilidir. Ayakta tedavinin mümkün olup olmadığı veya hastanede yatmanın gerekli olup olmadığı, diğer durumların yanı sıra depresyonun tipine ve ciddiyetine bağlıdır. 
 
Depresyon için Davranışçı Terapi
Davranışçı terapi, tüm davranışların bilinebileceğini, sürdürülebileceğini ve aynı zamanda öğrenilebileceğini varsayar. Buna göre olumlu sonuçlar, övgü veya sevgi gibi pekiştirici faktörler, belirli etkinliklerin sıklığını artırır. Ceza gibi olumsuz sonuçlar ise bir davranışın meydana gelme olasılığını azaltır. Depresif bozukluklar, özellikle de aktif sosyal davranış için olumlu pekiştireçlerin kaybının bir sonucu olarak görülür. Örneğin depresyon, aile çatışmaları veya işteki sorunlar tarafından tetiklenebilir.
Terapinin başında uzman, davranış analizi yardımıyla hastanın davranış kalıplarını anlamaya çalışır. Hangi koşulların hastada belirli tepkilere neden olduğunu veya bunları sürdürdüğünü ve istenmeyen davranışın öğrenme geçmişinin nasıl göründüğünü bulmakla ilgilenir. 
Daha sonra tedavi hedefleri, detaylı olarak tanımlanır. Tedavi prensipleri ve kesin bir tedavi planı belirlenir. Hastanın aktif ve pratik iş birliği, davranışsal terapinin tipik bir örneğidir. Davranışçı terapi, bilişsel terapinin unsurları ile gerçekleştirilir. Ayrıca, progresif kas gevşemesi gibi gevşeme teknikleriyle de desteklenebilir.
 
Depresyon için Bilişsel Terapi
Depresif bozuklukların tedavisi için bilişsel psikoterapinin etkinliği şimdiye kadar en iyi çalışılmış ve en açık şekilde kanıtlanmıştır. Bu tedavinin başlangıç noktası, depresyonun otomatik olumsuz, kendini küçümseyen algı ve düşünce kalıplarıyla ilişkili olduğu varsayımıdır. Bu kalıplar düşünmeyi, duyguları ve davranışları etkileyebilir. 
Terapi sırasında hasta, önce kendini gözlemlemeyi öğrenir, ardından düşünce ve davranış kalıplarını yeniden değerlendirir. Bu terapide hasta, kendi düşünme ve davranış biçimlerini tartışılmaz bir gerçeklik olarak değil, bir sorun olarak tanır. Hasta, normalde depresyona özgü düşüncelerle meşgul olan durumlarda daha fazla öz denetim geliştirir. Bilişsel terapi, davranışçı terapi ile birleştirilirse aşağıdaki yönler, bilişsel davranışçı terapinin odak noktasını temsil eder:
  • Hasta ve terapist arasında işleyen bir iş birliği
  • Kilit konuların tanımı
  • Keyifli, olumlu faaliyetler oluşturmak ve stresli, olumsuz faaliyetleri azaltmak. Bunun günlük yaşamda nasıl uygulanacağına dair fikirler geliştirmek (örneğin sık molalar, rahatlama egzersizleri, küçük ödüller, çok zorlu işlerin reddedilmesi)
  • Günlük durumlarda davranışta değişiklik ve temasların yeniden başlaması
  • Alternatif bir düşünce veya algı modelinin sunulması, pratik faaliyetlerin planlanması ve uygulanması
  • Gerilemeler ve önleyici müdahaleler ile başa çıkmak

 

Kayseri Klinik Psikolog Serdar Avşar'dan Randevu Oluşturmak için TIKLAYINIZ

 

 

Anahtar Kelimeler: Kayseri Depresyon | Kayseri Depresyon Tedavisi | Kayseri Depresyon Belirtileri | Kayseri Klinik Psikolog

 

Serdar Avşar - DoktorTakvimi.com